“Tabandan gelen gerçek, güçlü ve bağımsız bir kooperatifçilik hareketine olan ihtiyacımız her zamankinden çok daha büyüktür.”

 

20 Aralık 2021

BD Sayı: 2021/22

Bundan 177 yıl önce,21 Aralık 1984 günü İngiltere’nin Rochdale kasabasında 28 dokuma işçisi, dünyada modern anlamdaki ilk kooperatifi kurdu. Böylece doğan kooperatifçilik hareketi; o günden bu yana daha güzel, daha adil, daha insanca bir yaşam için insanların yolunu aydınlatıyor, daha güvenli bir gelecek için umutlarını yeşertiyor.

Dünyanın birçok yerinde kooperatifçiliğin en yaygın ve en etkin olduğu alanların başında tarım ve gıda gelmektedir. Ülkemizde de bu alandaki kooperatifçilik köklü bir geçmişe sahiptir. Bu süreçte her anlamda başarılı kooperatif örnekleri, sayıları toplama oranla fazla olmasa da yaşanmıştır ve halen de vardır. Ancak bugün tabandan gelen gerçek ve güçlü bir kooperatifçilik hareketine olan ihtiyacımız her zamankinden çok daha büyüktür.

Günümüzde, dünyada ve Türkiye’de tarımsal üretimde en büyük pay aile çiftçiliğine aittir. Ancak bir avuç ulusötesi dev firmanın hegemonyası altında biçimlenen küresel tarım ve gıda sistemi aile çiftçiliğini sahneyi terk etmeye zorlamaktadır. Türkiye’de aile çiftçileri büyük bir borç ve çaresizlik sarmalı içinde bulunmakta; tarımdan, topraktan ve tohumdan kopuş hızla artmaktadır.

İnsanların tek başlarına “ben” olarak aşılamayan sorunlarını aşabilmelerinin en doğru yolu; olanaklarını, emeklerini, hayallerini ve yaratıcılıklarını birleştirerek “biz” olabilmeleri, birbirlerinden öğrenmeleri ve ortak akıl yaratabilmeleridir. Tarımsal üretim yapan aile işletmeleri için zorluklara karşı birlikte direnme, dayanışma ve adil paylaşım gibi insanlararası ilişki değerleri büyük önem taşır. Kırsal alanda bu değerleri yaşama aktarmanın tartışmasız en etkin ve evrensel aracı kooperatifçiliktir.

Kaldı ki kooperatifler üyelerinin ortak çıkarları yanında toplumun ve doğanın esenliği yönünde de önemli kazanımlar sağlayan ekonomik ve sosyal girişimlerdir. Kooperatifler, insan kaynağının gelişimi için bulunmaz bir okul işlevi görürler. Kooperatifler, doğaya saygılı tarım uygulamalarına önem vererek gelecek kuşakların haklarını korurlar. Kooperatifler, gıda güvenliği açısından duyarlılıklarıyla toplum sağlığına önemli katkılar sunarlar. Kooperatifler yoksullukla mücadelede, kadınların güçlenmesinde ve çocukların daha iyi eğitim görmeleri yönünde değerli kazanımlar sağlarlar.

Büyük Önder Atatürk, ufkun ötesine bakan öngörüsüyle, Cumhuriyet’in kuruluş günlerinden başlayarak, yaşamı boyunca kooperatifçiliğin “üreten köylü” yaratma ve kırsal alanı canlandırmadaki önemini konuşmalarında ve eylemleriyle aralıksız olarak ortaya koymuş ve kooperatifçiliği daima desteklemiştir.

Tarım ve Gıda Etiği Derneği (TARGET) olarak Dünya Kooperatifçilik Günü’nü kutluyor, bugün tabandan gelen gerçek, güçlü ve bağımsız bir kooperatifçilik hareketinin aile çiftçiliğinin varlığını sürdürebilmesi ve gelişebilmesi, bilime ve etik değerlere dayalı, doğaya saygılı bir tarım ve gıda sisteminin inşa edilmesi için en temel ihtiyacımız olduğunu vurguluyor, başta Büyük Önder Atatürk olmak üzere ülkemizde kooperatifçiliğe emek ve gönül verenleri saygıyla anıyoruz.

 

Tarım ve Gıda Etiği Derneği (TARGET)

                                                                                                      Yönetim Kurulu