28 Ekim 2022

BD Sayı: 2022/18

Cumhuriyetimizin 99. Yıl Dönümü Kutlu Olsun

“Cumhuriyet erdemdir”

Mustafa Kemal ATATÜRK

 

Kurtuluş Savaşı’ndan başarıyla çıkmış genç Türkiye’de yapılan işlerin arasında 17 Şubat 1923 tarihinde başlayan İzmir İktisat Kongresi’nin toplanması gelmektedir. Kongre’de o günkü adıyla ziraat, geniş kapsamlı olarak ele alınmıştır. Kongre’de ortaya çıkan görüşler ve alınan kararlar doğrultusunda, tarımda destekleyici ve dönüştürücü politikalar ile uygulamalar hayata geçirilmiştir. Aslında başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Cumhuriyetimizin kurucu kadrosu, daha Kurtuluş Savaşı sürecinde sosyal, ekonomik ve siyasal adımlarla yeni devletin temellerini atmıştır. Türkiye Cumhuriyeti, TBMM’nin açılmasıyla fiili bir devlet olarak kurulmuştur. Bir anlamda, 29 Ekim 1923 tarihi; Cumhuriyetin ilanı önceden başlayan çalışmaların tarihe mühür vurma noktasıdır.

Ülke nüfusunun büyük çoğunluğunun kırsalda yaşaması ve tarımın ekonomimiz içinde büyük yer tutması Cumhuriyetimizin erken yıllarında tarıma özel ilgi gösterilmesinin başlıca nedenidir. Örneğin Aşar Vergisi’nin kaldırılması başlı başına bir devrimdir. Buna benzer tarihi adımlarla üretmeye teşvik edilen ve yolu açılan Türk çiftçisinin de büyük gayretleri sonucunda yıllardır savaşlardan başını kaldırmayan ülkemiz büyük bir değişim ve dönüşüm yaşamıştır. Değişim ve dönüşüm sadece ekonomik hayatta olmamış kültürel ve sosyal hayatta da ilerlemeler olmaya başlamıştır. Cumhuriyetimiz yıllardır “tebaa” olan insanları, “özgür ve eşit yurttaş yapma” hedefiyle çalışmalar yapmış ve bu doğrultuda anlamlı kazanımlar elde etmiştir.

1920’li ve 1930’lu yıllarda tarımda atılan adımlar, uygulanan politikalar ve oluşturulan kurum ile kuruluşlar sayesinde, genç Türkiye Cumhuriyeti hem Osmanlı’dan gelen borçları kısa sürede kapatmış hem insanımızı doyurmuş hem de ihtiyaç fazlası tarımsal ürünleri dışarıya satarak ülke kalkınmasında önemli roller oynayan işletmeleri kurmuş ve altyapı yatırımlarını yapmıştır. Cumhuriyet, toplumun iş, gıda, beslenme, sağlık ve barınma sorunlarına yönelik kalıcı çözümler üretmeye ve kapsamlı hamleler yapmaya başlamıştır.

Her alana olduğu gibi eğitime büyük önem veren Cumhuriyetimizin Kurucu Liderleri, özellikle bin yıllık geride kalmışlığa son vermek üzere kırsalın çocukları ve gençlerine yönelik eğitim politikalarını ve kurumlarını oluşturmuştur. Bu kurumların başında “bitmeyen yürek sızısı” Köy Enstitüleri gelmektedir. Kendine has bir model olarak kurulan Köy Enstitüleri’nde eğitim gören binlerce kırsal kökenli insan, ülkemiz kalkınmasında ve özellikle kırsal kalkınmada çok büyük roller oynamıştır.

Mustafa Kemal Atatürk, 1937 yılında, “Milli ekonominin temeli ziraattır” derken tarıma verdiği önemi göstermektedir. Cumhuriyetimizin erken yıllarında; çok büyük gerçeklik, analiz ve öngörü ile tarımda ilerici politikalar oluşturulmuş ve uygulamalar yapılmıştır. Bugün pandeminin, savaşların ve çatışmaların gösterdiği gibi insanlığın önünde görülen en büyük sorunların başında açlık, kıtlık, susuzluk ve enerji krizi gelmektedir. Genç Cumhuriyet toplumu beslemek ve donatmak için kısıtlı koşullarının sınırları aşarak büyük işler başarmıştır. Cumhuriyetin açığa çıkardığı kültürel devrim, ülkemizin halen demokratik, sosyal ve ahlaki değerler ekseninde ayakta kalmasının ana damarını oluşturmaktadır.

Tarım ve Gıda Etiği Derneği(TARGET) olarak Cumhuriyetimizin 99. yıl dönümünü kutluyor; daha üretken, etik değerlerle donanmış ve bütün canlılar ile doğanın esenliğini gözeten günler diliyoruz.

 

Tarım ve Gıda Etiği Derneği (TARGET)

                                                                                                Yönetim Kurulu